CUMHURİYET DÖNEMİ
VE SONRASI TÜRK ŞİİRİ
TÜRK ŞİİRİNİN ÇAĞDAŞLAŞMA SERÜVENİ
Türkiye’de çağdaşlaşma serüveni genellikle
Batılılaşma hareketleriyle başlamıştır. Osmanlıdaki Batılılaşma çabalarının,
reformist girişimleri dayatan, Batının istemleriyle gerçekleştiği bilinir.1839
Tanzimat Fermanı da bu doğrultuda ki çabanın ürünüdür.3.Selim dönemi ıslahat
hareketleri,belki de Batı ile ilişkilerin başlama noktası olarak alınabilir.Ama
asıl çağdaşlaşma bilinci Cumhuriyetle gelen bir olgudur,ki 1923’te başlayan bu
süreç aydınlanma düşüncesini de var etmiştir.Buna,bir bakıma,Anadolu
aydınlanması da denilebilir.
1923 devrimi bir çok şeyin başlama
noktasıdır,Türkiye için de bir dönemeçtir.Özellikle toplumsal yaşamdaki
yenilikler;eğitim,kültür alanındaki atılımlar aydınlanma felsefesini
oluşturacak kurumların yapılandırılması bu süreçte gerçekleştirilir.
Aydınların Batıyı yakından tanımalar
sonucu,yeni kültürel değerleri oluşturma,var olanlara bakabilme bilinciyle
donatır onları.Öteden beri süregelen Doğu-Batı arasındaki çatışma bir bakıma da
formüle edilmeye çalışılır.
Kuşkusuz bu süreçte Türk edebiyatının
yapısal sorunlarını da gündeme gelir.
3 Kasım 1928’de Harf devrimi
yapılır,Latin Alfabesi kabul edilir.Genç Cumhuriyetin kültür devriminde önemli
bir adımdır.
Tanzimat Döneminde (1859-1896) ilk kez
gündeme gelen konular,sorunlar,edebiyatımızın oluşma –gelişme sürecindeki diğer
dönemlerde de hep gündeme gelmiş tartışma ortamı yaratmıştır.Özellikle şiir ve
düz yazı türlerinde yaşanan olay,dilde ve biçimdeki yenileşme çabaları bu
tartışma gündemin odak noktası olmuştur.
Her türlü yenilik Batılılaşma ile
karşılaşmış.Çağdaşlaşma düşüncesi ancak Cumhuriyet Döneminde yerini ve anlamını
bularak,edebiyatın güncel sorunlarını akılcı biçimde gündeme getirmiştir.
CUMHURİYET DÖNEMİ ŞİİR
Cumhuriyet Dönemi Şiir Antolojisi yada Çağdaş Türk Şiiri denilerek
hazırlanan seçkilerde günümüz şiirinin çağdaşlaşma sürecinin başlama noktası
olarak yada Ahmet Haşim alınır.Bu konudaki kaygılarını,hazırladığı antolojinin
girişinde dile getiren Mehmet Fuat,özellikle,belli oranda bulunsa da yolu açmış
olmanın ötesine geçtiklerini söylemek kolay değildir;çağdaş şiirler oldukları
ileri sürülemez .Ne var ki bu durum onların çağda Türk Şiirinin oluşumundaki
etkilerini yok etmiyor.Kendileri Çağdaş olmasalar da arkalarından gelenlere
çağdaşlaşmaya dönük pek çok şey bıraktıkları yadsınamaz.
Çağdaş Türk Şiiri,eski şiirle,özellikle
Divan şiiriyle alışverişini,hesaplaşmasını yeni dönemde sürdüre durdu.Çatışma
ve ters düşmede temel nokta Dildi elbette.Bunu izleyen biçim ise yeni şiirin
olanaklarıyla kırılmaya çalışır.İleri ki aşamalarda “Gelenek”sorunu
gündeme geldiğinde,eski şiirin bu yapısal özellikle daha iyi
değerlendirecektir.Çağdaş Türk Şiirinin oluşumunda bunun yeri ve etkileri
dönem dönem hissedilmiştir.
CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATI
1923 Yılı yeni Türkiye’nin
kuruluşudur.Aydınlarımız,devlet adamlarımız ve yazarlarımız tarihimizde artık
yeni bir dönemin başlatılması gereğine inanmışlardır.1923’te başlayan bu yeni
anlayışı maddeler halinde şöyle özetleyebiliriz;
1)-Hece ölçüsünü kullanmışlardır.
2)-Halkın dertlerini ve Anadolu’nun
güzelliklerini işlediler.
3)-Halk arasında ki kültür unsurlarını
işlediler.
4)-Dönem sanatçıları;maniler,türküler,halk efsaneleri,masallar ve halk
sanatlarının unsurlarını topladılar.
5)-Bu dönemde roman,hikaye,tiyatro,gezi
ve hatıra türlerinde bir sadeleşme,kültür varlıklarımızdan yararlanma göze
çarparken;roman ve hikayede gerçekçilik ön plana çıkar.
6)-Bazı şairlerimizden kendilerine “Yedi
Meş’aleciler ve Beş Hececiler”gibi
isimler verilmiştir.
CUMHURİYET DÖNEMİ ŞİİR
|
|
ATATÜRK DÖNEMİ (1923-1939)
|
1940
SONRASI DÖNEM
|
1)-MEMLEKETÇİLER
|
1)-BİRİNCİ
YENİCİLER(GARİPÇİLER)
|
2)-BEŞ HECECİLER
|
2)-HİSARCILAR
|
3)-YEDİ MEŞ’ALECİLER
|
3)-MAVİCİLER
|
|
4)-İKİNCİ YENİCİLER
|
|
5)-TOPLUMSAL GERÇEKCİLER
|
|
6)-BAĞIMSIZLAR
|
ATATÜRK DÖNEMİ (1923-1939)
1)-MEMLEKETÇİLER:Mehmet Emin Yurdakul,Ahmet Kutsi Tecer,Ömer Bedrettin Uşaklı,Kemalettin
Kamu gibi şairlerin oluşturduğu sanat hareketidir.Bu sanatçılar Anadolu’yu
yeniden keşfetmek çabasına yönelerek ülke sorunlarını ele almış;Folklorumuzu
tanıtmaya çalışmışlardır.
Başlıca yazarları şunlardır:
MEHMET EMİN YURDAKUL
(20.yy Şairlerindendir.13 Mayıs
1869 Dğm,14 Ocak 1944 Ölm)
Bir süre Mülkiye Mektebinin lise
bölümünde okuduktan sonra Sadaret Evrak Kalemi’nde çalışmaya başladı.Fazilet ve
Asalet adlı yapıtını beğenen Sadrazam Cevat Paşa tarafından 1890’da Rüsumet Tahrirat
Kalemi’ne adandı.Sonra müdür oldu.Gizli “İttihat ve Terakki Cemiyeti’ndeki
çalışmaları ve şiirlerinde yansıttığı düşünceler yüzünden 1907’de Erzurum
Rüsumet Nazırlığına sürüldü.Meşrutiyetin ilanından sonra görevle Trabzon’a
atandı.Daha sonra İstanbul’da Bahriye Nezaretinde müsteşarlık,Hicaz’da ve
Sivas’ta valilik yaptı.İstanbul’a dönerek “Türk Ocağını”nın kuruluşuna
katıldı.1911’de başkan oldu.İttihat ve Terakki ile uyuşmazlığa düşünce Erzurum
valiliğine atandı.Talat Paşanın sadrazamlığı sırasında 25 yılını doldurduğu
gerekçesiyle emekliliğe ayrıldı.1913’de Musul’dan milletvekili seçildi.Kurtuluş
Savaşında Anadolu’ya geçti.Ölünceye dek milletvekilliği yaptı.
Ulusçu,halkçı görüşleri büyük bir
heyecanla savunan Mehmet Emin Yurdakul Milli Edebiyat akımının öncü
şairlerindendir.Hece ölçüsünde yazdığı şiirlerinde yalın bir dil
kullandı.Şiirlerinde biçim yönünden yenilikler yaptı.Geleneksel Türk Şiirinde
kullanılan kalıpların yerine 4+4+4+3=15,4+4+4++5=17 ve 4+4+4+7=19 gibi kalıplar
kullandı.Dörtlük geleneğinin dışında üçer,altışar,sekizer dizelik kıtalar
kurarak sone biçiminde şiirler yazdı.İslamcılığa,Osmancılığa karşı Türkçülüğü
ve Türkiye’yi savunduğu için “Milli Şair” olarak tanındı.
Yazarın başlıca yapıtları
şunlardır:
Fazilet ve Adalet,
Türkçe Şiirler,
Türk Sazı,
Ey Türk Uyan,
Tan Sesleri,
Ordunun Destanı,
Dicle Önünde,
İsyan ve Dua,
Zafer Yolunda,
Turan’a Doğru,
Aydın Kızları,
Türk’ün Hukuku,
Mustafa Kemal.
AHMET KUTSİ TECER
(1901 Dgm. 1967 Ölm.
Cumhuriyet Edebiyatımızın Şair ve Yazarlarındandır.)
Kudüs’te doğdu.Kudüs Freres Okulu’nda
Kırklareli ilk ve orta okullarında Kadıköy Sultanisi’nde,Halkalı Yüksek Ziraat
Okulunda okudu.Paris’te iki ders yılı Sorbonne
Üniversitesi Felsefe
Bölümünü bitirdi.Sivas Lisesi Edebiyat öğretmeni Talim ve Terbiye kurulu üyesi
Adana ve Urfa milletvekilli,Halkevleri Şefi, Paris Kültür Ataşesi Güzel
Sanatlar Akademisi Estetik Profesörü oldu.Ölümü İstanbul’un Zincirli Kuyu mezarlığındadır.
Ahmet Kutsi Tecer;halka giden,halkı bize
getiren bir şairdir.Şiire sade,saf sesini vermek,şiiri tüm süslerden soymak
ister.Faruk Nafiz Çamlıbel’in açtığı “Memleketçi Şiir”yolunda,folklordan,halk
edebiyatından,günlük yaşantılardan,Anadolu’nun eski efsanelerinden geniş ölçüde
yararlanır. “Zamanımızın edebi Çehresi,sosyal durumumuzun tam aynasıdır;Araştırma
ve Deneme...Her şeyde ,her alanda olduğu gibi,köküne kadar da halkçıdır”
görüşündedir.Hece Beş Şairi’nden ayrılır;Ahmet Hamdi Tanpınar,Ahmet Muhip
Dranas,Necip Fazıl Kısakürek gibi hecenin daha modern ses olanaklarını
arar.Sağlam,geniş kültürlü,açık fikirli,hür düşünceli bir kişiliği;ince
özlü,aydınlık,az mecazlı ve duygulu bir şiir yapısı vardır.
Yazarın başlıca yapıtları
şunlardır:
ŞİİR:Şiirler,
OYUN:Köşe Başı,
Bir Pazar Günü,
Koç Yiğit Köroğlu,
Satılık Ev.
ÖMER BEDRETTİN UŞAKLI
(1904 Dğm. Ölm. 24 Şubat
1946, İstanbul)
Uşaklı Ömer Bedrettin özellikle Anadolu’nun
doğal görünümlerini yansıtan canlı,özgün ve duyarlı betimlemeleriyle tanınan
şairdir.Sivas kadısı Ömer Efendinin oğluydu.İstanbul’da Kabataş Erkek Lisesini
ve Mülkiye Mektebini bitirdi.Mudanya kaymakam muavini oldu.1928’den başlayarak
kaymakamlık arasında da mülkiye müfettişliği yaptı.Kütahya milletvekili olarak
TBMM’de bulundu.1925’te Milli Mecmuada çıkan şiirleriyle adını duyuran
Uşaklının daha sonraki ürünleri Hayat ve Varlık dergilerinde
yayınlandı.Anadolu’da görev yaptığı sırada gezip gördüğü yörelerdeki
izlenimleri şiirlerine başlıca esin kaynağı oldu.Biçim açısından Hecenin Beş
Şairi’ne yakın olmakla birlikte,öz yönünden onlardan ayrıldı.Daha çok Faruk
Nafiz Çamlıbel-Orhan Seyfi Orhon çizgisindeki yurt şiiri anlayışının etkisinde
kaldı.İzlenimci bir gözle algıladığı doğayı,ülke gerçeklerini ve bireysel
duyarlılığını özgün bir yaklaşımla yansıttı.Anadolu’dan ve doğadan özgün,bir
yaklaşımla yansıttı.Anadolu’dan ve doğadan özgün,canlı betimlemeler
aktardı.Annesi ile çocuğunun ölümü,gurbet tedirginlikleri duyarlılığını
besleyen başlıca öğeler oldu.Son döneminde biçimsel açıdan çağdaş Fransız
şiirinden de yararlandı.
Yazarın başlıca yapıtları
şunlardır:
Deniz Sarhoşları,
Yayla Dumanı,
Sarıkız Mermerleri.
KEMALETTİN KAMU
(20.yy Şairlerindendir.15
Eylül 1901 Dğm.Bayburt-Ölm. 6 Mart 1948,Ankara)
İstanbul öğretmen okulu son sınıf
öğrencisiyken 1920’de Ulusal Kurtuluş hareketine katılmak amacıyla Ankara’ya
gitti.Anadolu Ajansında görev aldı.1933’te Ajans temsilcisi olarak gönderildiği
Paris’te siyasal bilgiler öğrenimi gördü.Yurda dönen yazar 1939’da önce
Rize,sonra Erzurum milletvekili oldu.
Şiire mütareke döneminde Büyük Mecmuada
yazarak başladı.Kurtuluş Savaşı yıllarında Dergah dergisine yazdığı şiirlerle
ünlendi.Daha sonra Varlık ve Oluş dergilerinde yayımlanan şiirlerinde
savaş,yurt,,gurbet,ve aşk konularını hece ölçüsünü kullanarak işledi.Türk Dil
Kurumu Terim Kolu Başkanlığını da yapan şairin şiirlerini ölümünden sonra Rıfat
Necdet Evrimer tarafından Kemalettin Kamu hayatı, Şahsiyet ve Şiirleri adıla
yayımlandı.
2)-BEŞ HECECİLER:Orhan Seyfi Orhon,Halit Fahri Ozansoy,Enis
Behiç Koryürek,Yusuf Ziya Ortaç,Faruk Nafiz Çamlıbel gibi şairlerin oluşturduğu
sanat hareketidir.İkinci Meşrutiyet dönemindeki Milliyetçilik ve Türk halkını
bir araya toplama sürecinde otaya çıkmış;yurt sevgisini dile getiren hece
ölçüsüyle şiirler yazardı. “Konuşulan
güzel Türkçe’yi yazı diline geçirerek yeni ve büyük davayı kazanan ve
kazandıranlar”olarak nitelendiren Hececiler;Ziya Gökalp ve Ömer Seyfettin
‘lerin başlattıkları “Yeni Lisan”anlayışının etkisiyle,Osmalıcadan
arınan bir dille şiir yazmaya yöneldiler.Ulusçuluk bilincini sürekli ön planda
tutmuşlardır.
Beş Hececiler Hareketi,aruzla yazanlara
bir tepkiydi,biçimde ve içerikte sadeliği getirdi.Bu işlevlerinden öte,bir
rejimin sorunlarını da tartışmaya yönelmişlerdir.
*Hecenin
beş şairi adıyla da anılan bu sanatçılara milli edebiyat akımından etkilenmiş
ve şiirlerinde hece veznini kullanmışlardır.
*Şiirde sade ve özentisiz olmayı ve süsten uzak
olmayı tercih etmişlerdir.
*Beş hececiler şiire
birinci dünya savaşı ve milli mücadele döneminde başlanışlardır.
*Beş
hececiler ilk şiirlerinde aruz veznini kullanmışlar daha sonra heceye geçmişlerdir.
*Şiirde
memleket sevgisi,yurdun güzellikleri,kahramanlıklar ve yiğitlik gibi temalar
işlemişlerdir.
*Hece
vezni ile serbest müstezat yazmayı da denediler.
*Mısra
kümelerinde dörtlük esasına bağlı kalmadılar yeni yeni biçimler ardılar.
*Nesir
cümlesini şiire aktardılar ve düz yazıdaki söz dizimini şiirlerde de görülmesi
beş hececiler de çok rastlanan bir özelliktir.
Başlıca yazarları şunlardır:
FARUK NAFİZ ÇABLIBEL
Cumhuriyet dönemi
şairlerindendir.
Dğm. 18 Mayıs
1828,İstanbul – Ölm. 8 Kasım 1973,İstanbul
Tıp Fakültesindeki öğrenimini bırakarak
gazeteciliğe başladı.Daha sonra da öğretmenlik yaptı.1946’da politikaya
atılarak milletvekili seçildi.27 Mayıstan sonra on beş ay kadar tutuklu
kaldı.Daha sonra politikayı bırakarak şiir yazdı.
Hece beş şairinden biri olan Çamlıbel
şiir yazmayı öğrencilik yıllarında başlamış,akıcı ve duygulu şiirleriyle
ünlenmiştir.İlk şiirlerini aşk üzerine yazmıştır.Daha son Milli Edebiyat
Hareketi’nin etkisiyle şiirlerinde yurt sevisi ağırlık kazanmıştır.Anadolu
doğayı ve halkı karşısındaki duygularını dile getirmiştir.
Son döneminde aruzla mistik duygulara
yönelen şiirler yazmıştır.
Yazarın başlıca yapıları
şunlardır:
ŞİİR:Şarkın Sultanları,
Gönülden gönüle,
Çoban Çeşmesi,
Dinle Neyden,
Suda Halkalar,
Bir Ömür Böyle Geçti,
Elimle Seçtiklerim,
Akarsu,
Akıncı Türküleri,
Heyecan ve Sükun,
Zindan Duvarları,
Han Duvarları.
OYUN:Canavarı,
Akın,
Özyurt,
Kahraman,
Ateş,
Dev aynası,
Yayla Kartalı.
ROMAN:Yıldız Yağmuru.
ORHAN SEYFİ ORHON
20.yy şair ve
yazarlarındandır.
Dğm. 1980,İstanbul – Ölm.
22 Ağustos 1972, İstanbul.
1914’te Hukuk Fakültesini bitirdi.Kısa
süren memuriyetten sonra gazeteciliğe atıldı.1911’de Hıyaban başlayarak
Akbaba,Papağan,Resim Dünya,Güneş,Edebiyat Gazetesi,Ayda Bir,Çınar gibi gülmece
ve edebiyat dergileri çıkardı.
1946’da Zonguldak,1965’te İstanbul
Milletvekili oldu.Milliyet,Tasvir-i Efkar, Cumhuriyet,Ulus,Zafer,Havadis ve Son
Havadis gazetelerinde köşe yazıları yazdı.
Şiirlerinde önce aruz ölçüsünü
kullandı.Sonra Milli Edebiyat akımının etkisinde,Genç Kalemler hareketinin içinde hece ölçüsüyle
yazdı.Bireysel duygularını,ahenkli,duru bir Türk’çe işlediği şiirleriyle
Hecenin Beş Şairi’nden biri oldu.
Yazarın başlıca yapıtları
şunlardır:
ŞİİR:Fırtına ve Kar,
Peri Kızı ile Çoban Hikayesi,
Gönülden Sesler,
O Beyaz Bir Kuştu,
Kervan,
Hicviyeler,
Şiirler,
Nihat Sami Banarlının Ön
Sözüyle.
ÖYKÜ:Asrı Kerem,
Düğün Gecesi.
ROMAN:Çocuk Adam.
MAKALE – FIKRA:Fiskeler,
Dün
– Bugün – Yarın,
Kulaktan Kulağa.
MONOGROFİ:Apdülhak Hamid,
Mehmet Akif,
Yahya Kemal,
Ziya Gökalp.
HALİT FAHRİ OZANSOY
20.yy şair ve
yazarlarındandır.
Dğm. 1891, İstanbul – Ölm.
23 Şubat 1971, İstanbul.
Öğretmenlik sınavını vererek 1916’da
öğretmenliğe atandı.Çeşitli liselerde 40 yıllık öğretmenlik yaptıktan sonra
1956’da emekli oldu.
İlk şiirlerini lise öğrencisiyken Rübap
ve Sehbal dergilerinde yayımlandı.Aruzla başladığı şiire Yeni Mecmuada
yayımlanan hece ölçüsündekilerle devam etti.Beş Hececilerin arasında yer aldı.1919’da Nedim adında bir
dergi çıkardı.Bundan sonra Yarın,Hayat, Aydabir Servet-i Fünun dergilerinde
şiirleri çıktı.1920 – 1942 edebiyatçıların temsilcisi durumuna geldi.1956’dan
sonra Tercüman gazetesinde tiyatro eleştirileri,edebiyat söyleyişleri ve anılarını yazdı.Şiirlerinde “insanın
ruh durumlarını,özellikle melankoliyi ve hüznü yansıtmaya çalıştı.Ölüm ve aşk
sık sık işlediği temalardandır.”
Yazarın başlıca yapıtları
şunlardır:
ŞİİR:Rüya,
Cenk Duyguları,
Efsanelere,
Zakkum,
Bulutlara yakın,
Gülistanlar Harabeler,
Paravan,
Balkonda Saatler,
Sulara Dalan Gözler,
Hep Onun İçin,
Sonsuz Gecelerin Ötesinde.
OYUN:Baykuş,
İlk Şair,
Sönen Kandiller,
Nedim,
İki Yanda.
ROMAN:Sulara giden Köprü,
Aşıklar Yolunun
Yolcuları.
ANI:Edebiyatçılar Geçiyor,
Darülbedayi Devrinin Eski
Günleri,
Eski İstanbul Ramazanları.
ENİS BEHİÇ KORYÜREK
20.yy
şairlerindendir.
Dğm. 11 Mart 1891,
İstanbul – Ölm. 18 Ekim 1949, Ankara.
1913’te Siyasal Bilgiler Okulunu bitirip
Dışişleri Bakanlığında görev aldı.Bükreş ve
Budapeşte’deki konsolosluk görevlerinden sonra yurda dönünce çeşitli
bakanlıklarda çalıştı.
İlk şiiri 1912’de Sehbat dergisinde
yayımlandı.Balkan savaşı yıllarında Ziya Gökalp’in etkisiyle heceyi
benimseyerek Milli Edebiyat akımına bağlandı.Şiirlerinde yiğitlik,ulus,yurt sevgisini
ve din konularını işlemiştir.
Yazarın başlıca yapıtları
şunlardır:
ŞİİR:Miras,
Varidat-ı Süleyman
Enis Behiç Koryürek’ten Miras
ve Güneşin Ölümü,
YUSUF ZİYA ORTAÇ
20.yy şairlerindendir.
Dğm. 1895, İstanbul – Ölm.
11 Mart 1967, İstanbul.
1915’te İÜ’nin açtığı yeterlilik
sınavınını kazanarak edebiyat öğretmenliğine
başladı. Daha sonra çıkardığı
dergilerle yazı yaşamını sürdürdü.1946 – 1950 yıllarında milletvekili
oldu.Sonra yine yayıncılık ve yazarlığa döndü.
1914’te açılan bir şair yarışmasında
birincilik kazan eseri Kehkeşan dergisinde yayımlandı.1918’de Şair adlı bir
dergi çıkardı.Kurtuluş Savaşı sırasında Aydede dergisinde gülmece yazıları
yazdı.1923’te O.Seyfi Orhon’la birlikte Akbaba gülmece dergisini çıkardı. Ölene dek bu derginin yayınını sürdürdü.
Yusuf Ziya Ortaç Hecenin Beş Şairi’nden
biri olarak yalın ve akıcı şiirleriyle tanındı.İşlek bir dille yazdığı
güldürülerinde ise yergiyi ve nükteyi ustaca kullandı.
Yazarın başlıca yapıtları
şunlardır:
ŞİİR:Akından Akına,
Cenk Ufukları,
Aşıklar Yolu,
Yanardağ,
Bir Servi Gölgesi,
Kuş Cıvıltıları,
Bir Rüzgar Esti.
OYUN:Kördüğüm,
Binnaz,
Şüphe,
Latife
Nikahta Keramet,
Eski Mektup.
ROMAN:Kürkçü Dükkanı,
Şeker Osman,
Göç,
Üç Katlı Ev.
GÜLMECE:Şen Kitap,
Beşik,
Ocak,
Sarı Çizmeli
Mehmet Ağa,
Gün Doğmadan.
GEZİ:Göz Ucuyla Avrupa.
TİYATRO:İsmet İnönü.
ANI:Portreler,
3)-YEDİ MEŞALECİLER:Yedi Meşale adlı edebiyat
akımının kurucuları;Sabri Esat, Ziya Osman,Yaşar Nabi,Muammer Lütfi,Vasfi
Mahir,Cevdet Kudret ve Kenan Hulusi’nin
1928’de başlattığı akımın amacı Türk Şiirini yeni ufuklara açmaktı.Yusuf
Ziyanın Meşale dergisinde toplanan Yedi Meşaleciler girişimlerini “canlılık,samimiyet
ve daima yenilik” ilkelerine dayandıracaklarını öne sürdüler.Ama yeni bir
dünya görüşüne dayanmayan topluluk biçimde bir yenilik getiremedi,özde de
Mallarname,Baudelaire,Verlaine gibi Fransız şairleri örnek aldı.Amaçlarını
gerçekleştiremeyen Yedi Meşaleciler,Yusuf Ziyanın dergiyi kapatmasıyla kısa
sürede dağıldılar.Muammer Lütfi edebiyattan koptu,öbürleri ise değişik edebiyat dallarına yöneldiler;yalnızca
Ziya Osman şiir yazmayı sürdürdü.
Yedi Meşaleciler sanat aşkını her şeyin
üzerinde tutmuşlar,taklitten kaçınmışlar,şiirde genellikle hece ölçüsünü
kullanmışlardır.
YAŞAR NABİ NAYIR
Günümüz şair ve
yazarlarındandır.
Dğm. 25 Aralık 1908, Üsküp
– Ölm. 15 Mart 1981,İstanbul.
1929’da Galatasaray Lisesini
bitirdi.Önce bankada memur olarak 1933’te ulus Gazetesinde,1940’da Türk Dil
Kurumunda,1943’te MEB tercüme Bürosunda çalıştı.
1946’da Varlık Yayın Evi’ni
kurdu.1933’te çıkarmaya başladığı Varlık dergisini yönetti.
Yaşar Nabi edebiyata 1926’da şiirle
girdi.Daha sonra “Yedi meşaleciler” arasında yer alarak
tanındı.Öykü,roman,oyun,inceleme türlerinde yazdı.Çeviriler yaptı. “Muzaffer
Reşit” takma adıyla
antolojiler,tanıtım kitapları yayımlandı.Asıl başarısını yayıncılıkta
gösterdi.Halen yaşayan Varlık dergisi ve yayınevi yeni gelen kuşaklar
garipçilerin serpilme alanı oldu.Birçok edebiyatçımız ilk ürünlerini bu dergi
ve yayın evinde yayımlayarak ünlendi.Ayrıca varlık yayınlarıyla dünya
edebiyatının pek çok ünlü eserlerini Türk okullarına ulaştırdı.
Yazarın başlıca yapıtları
şunlardır:
ŞİİR:Kahramanlar,
Onar Mısra.
ROMAN:Bir Kadın Söylüyor,
Adem ve Havva.
ÖYKÜ:Bu da Bir Hikayedir,
Sevi Çıkmazı.
OYUN:Mete,
İnkılap ve Çocukları,
Beş Devir,
Köyün Namusu,
Radyofonik Öyküler.
İNCELEME-MAKALE:Balkanlar ve Türklük,
Edebiyatımızın
Bugünkü Meseleleri,
Nereye Gidiyoruz,
Yıllar Boyunca,
Atatürkçülük Nedir?
Atatürk Yolu,
Bizim Yokuş.
Edebiyat Dünyamız,
Dost Mektupları,
Değişen
Dünyamız,
Çağımıza Ters Düşenler.
MUAMMER LÜTFİ
20.yy. yazarlarındandır.
Dğm. 1903 Ödemiş – Ölm.
1947.
Yedi Meşale şairidir.Babası bilgin bir
kişi olan Müderris Lütfi Efendi.ilk ve Orta öğrenimini Ödemiş Rüştiye ve
İdadisi’nde yaptı.Arapça,Farsça öğrendi.İstanbul İlahiyat Fakültesini ve Hukuk Fakültesi’ni
bitirdi.Antalya,Kuşadası,Bozdoğan,Nazilli,Muğla,Ürgüp, Demirci yargıçlıkla dolaştığı yerler arasında.Bu
sürekli yer değiştirmelerden usanarak istifasını verdi.Ödemiş’te ölümüne dek
avukatlık yaptı.
Muammer Lütfi;Yed Meşaleciler içinde
,meslek zorunlulukları,çalışmalarına uygun bir ortam bulamaması yüzünden sesini
gerektiği gibi duyuramayan bir şair.Şiirlerinde genellikle ulusal konuları,aruz
ve hece ölçüleriyle işler;sonra serbest nazımda karar kılar.Yüreği yurt, millet sevgisiyle dolu,gittikçe aydınlanan
duru bir dili var.
İlk şair denemeleri İzmir’de Ahenk
Sada-yi Hak,Yeni Gün gazetecileriyle
Mahfel,Nazikter,Hilal,Şark,Anadolu,Yurt,yanık,Servetifünun,İçtihad,Yeni Ses ve
Antalya Halkevi’nin Türk Denizi dergilerinde yayımlanan şiirleriyle tanındı.
KENAN HULUSİ KORAY
20.yy. yazarlarındandır.
Dğm.27 Mayıs 1908,
İstanbul – Ölm.23 Mayıs 1943, Adapazarı.
İstanbul Erkek Lisesi’nden
sonra,İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü
bitirdi. “Vakit” gazetesinde çalışmaya başladı.Yedek Subaylığını
yaparken,Adapazarı’nda öldü.
Kenan Hulusi Koray; “Yedi meşaleciler”
adıyla anılan edebiyat okulumuz içinde tek nesir yazarı olarak isim
yapar.Renkli,ahenkli,şiirli nesri;gazeteci olduktan sonra süslerden
arınır,gerçekçiliğe yönelir.Halkı,köylüyü,işçiyi konu edinir.
“Servet-i Fünun”dergisinde çıkan
ilk hikayesinden sonra, “Yedi Meşale”, “Muhit”, “Mektep”, “Yedigün”,
“Yedi Mecmua”, “Yıldız” dergilerinde yayımlanır hikayeleri.
Yazarın başlıca yapıtları
şunlardır:
HİKAYE:Bir Yudum Su,
Son Öpüş,
Bahar Hikayeleri.
ROMAN:Osmanoflar.
SAPRİ ESAT SİYAVUŞGİL
Cumhuriyet Dönemi şair ve
yazarlarındandır.
Dğm. 1907, İstanbul – 6
Ekim 1968, İstanbul.
Yüksek öğrenimini Fransa’da yaparak
1932’de İÜ Edebiyat Fakültesine genel psikoloji
doçenti olarak atandı.Ölümüne dek öğretim üyeliği ve yazarlığını
sürdürdü.
Siyavuşkil “Yedi Meşale”topluluğunu
oluşturan şairlerden biridir.İlk şiirleri 1928’den itibaren Güneş,Meşale ve
Hayat dergilerinde çıktı.Sonra Muhit ve Varlık dergilerinde
yayımlandı.Şairliğinin ikinci evresinde izlenimci bir ressam tutumuyla eşya ve
görünüm betimlerinde yeni,canlı şiirler
yazdı.Daha sonra şiiri bırakarak psikoloji eğitimi ve folklor konularında
çalıştı.1948’den sonra Yeni Sabah ve Haber gazetelerinde edebiyat-sanat
konularında deneme ve inceleme yazıları yayımlandı.Cyrano de Berjerac başta
olmak üzere birçok çeviri yaptı.
Yazarın başlıca yapıtları
şunlardır:
ŞİİR:Odalar ve Sofralar.
İNCELEME:İstanbul’da Karagöz ve
Karagöz’de İstanbul,
Psikoloji ve Terbiye Bahisleri,
Tanzimat’ın
Fransız Efkar-ı Umumiyesinde Uyandırdığı Yankılar,
Folklor ve Milli
Hayat,
Roman ve Okuyucu,
Un Point Sur la Carte.
CEVDET KUDRET
Cumhuriyet Dönemi edebiyat
tarihçisi,şair ve yazarlarındandır.
Dğm. 7 Şubat 1907,
İstanbul – Ölm. 10 Temmuz 1992, İstanbul.
1933’te İÜ Hukuk Fakültesini
bitirdi.1945 yılına dek edebiyat öğretmenliği yaptı.Daha sonra Türkiye
Ansiklopetisi’nde edebiyat sekreteri olarak çalıştı.Avukatlık yaptı,TDK’ da
çalıştı.Yayın Evlerine danışmanlık yaptı.Büyük Larousse Ansiklopedisi’nde
çalıştı.
İlk şiirleri ve denemeleri 1927 ve 1928
yıllarında Servet-i Fünun ve Meşak dergilerinde yayımlandı.Yedi Meşaleciler
arasında yer aldı.Öykü,oyun ve romanları yayımlandı.1952’den sonra
araştırma,inceleme,eleştiri ve deneme türleri üzerinde çalıştı.Çalışmalarının
bazılarını “Apdurrahman
Nisari,Nevzat Yesirgil,Suat Hisarcı” gibi adlarla yayımlandı.Ders
kitapları,yardımcı ders kitapları,edebiyatımızın yakın dönemini değerlendiren
araştırmalarıyla kaynak kitaplar bıraktı.
Yazarın başlıca yapıtları:
ŞİİR:Birinci Perde.
ROMAN:Sınıf Arkadaşları,
Havada Bulut Yok,
Karıncayı Tanırsınız.
OYUN:Tersine Akan Nehir,
Rüya İçinde Rüya,
Danyal ve Sara,
Kurtlar,
Hamle Et,
Yaşayan Ölüler.
ÖYKÜ:Sokak.
DENEME-İNCELEME:Dilleri Var Bizim Dile
Benzemez,
Karagöz,
Ortaoyunu,
Abdülhamit Devrinde Sansür,
Bir Bakıma,
Örnekleriyle Edebiyat Bilgileri,
Benim Oğlum Bina Okur,
Dede Korkut
Hikayeleri,
Türk Edebiyatında Hikaye ve Roman,
Kalemin Ucu.
VASFİ MAHİR KOCATÜRK
Cumhuriyet dönemi şair ve
yazarlarındandır.
Dğm. 1907, Gümüşhane –
Ölm. 17. 7. Mart, Ankara.
1930’daSiyasal Bilgiler Okulunu
bitirdi.Anadolu’nun çeşitli yerlerinde lise edebiyat öğretmenliği ve
yöneticilik yaptı.1950 – 1954yılları arasında milletvekilliği yaptı.Gazi Eğitim
Enstitüsünde tekrar öğretmenliğe döndü.
Vasfi Mahir,Yedi Meşalecilerden
biridir.Divan adında dergi çıkardı.Geleneksel halk şiirinin izinde yazdığı epik
şiirleriyle tanındı.
Yazarın başlıca yapıtları
şunlardır:
ŞİİR:Dağların Derdi,
Tunç Sesleri,
Geçmiş Geceler,
Bizim Türküler,
Ergenekon,
Hayat Şarkıları.
OYUN:On İnkılap,
Yaman,
Sanatkar.
ANTOLOJİ:En Güzel Türk Manileri,
En Güzel Türk Masalları,
Şaheserler
Antolojisi,
Divan Şiiri
Antolojisi,
Türk Edebiyatı
Şaheserleri,
Batı Edebiyatı
Şaheserleri,
Tekke Şiiri
Antolojisi,
Şiir Defteri,
Divan Şiirleri,
Hikaye Defteri,
Saz Şiiri
Antolojisi,
Türk Nesri Antolojisi,
Meşhur Beyitler.
İNCELEME:Fransız Edebiyatı,
Yeni Türk
Edebiyatı,
İzahlı Türkçe
Metinler,
Osmanlı
Padişahları,
Namık Kemal,
Namık Kemal’in
Şiirleri,
Ziya Paşanın
Şiirleri,
Türk Edebiyatı
Tarihi.
ZİYA OSMAN SABA
Cumhuriyet dönemi şair ve
yazarlarındandır.
Dğm. 1910, İstanbul – Ölm.
29. Ocak 1937, İstanbul.
İÜ Hukuk Fakültesini aynı zamanda
Cumhuriyet gazetesinde çalışarak 1936’da bitirdi. Bankada memurluk yaptı.Sonra
Milli Eğitim Basım Evi Tashih Bürosu şefi olarak çalıştı. Geçirdiği kalp
hastalığından sonra evinde Varlık Yatın Evi’nin işlerini yaptı.47 yaşında öldü.
İlk şiiri 1927’de Servetifünun – Uyanış
dergisinde çıktı.1928’de Yedi Meşaleciler topluluğu içinde yer aldı.Meşale
dergisinde şiirleri,Milliyet gazetesi edebiyat sayfası ile İçtihat dergisinde
yazıları çıktı.Temmuz 1933 tarihli Varlık dergisinde başlı yarak sürekli aynı
dergide şiirlerini yayımladı.Şiirlerinin konusu
yaşam,ölüm,aşk,doğa,aile,Tanrıya bağlılık ve çocukluk anılarıdır.Bunları
iyimser,aydınlık,sevgi dolu duygularla işlemiştir.Önce hece ile sonra serbest
şekilde yazdı.Şiirlerinin yanında yazdığı öykülerinde ise çocukluğundan
başlayarak yaşamının kimi mutlu,kimi hüzünlü anılarını içten bir anlatımla
aktarmıştır.
Yazarın başlıca yapıtları
şunlardır:
ŞİİR:Sebil ve Güvercinler,
Geçen Zaman,
Nefes Almak,
Geçen Zaman – Nefes Almak.
ÖYKÜ:Mesut İnsanlar Fotoğrafnamesi,
Değişen İstanbul.
1940 SONRASI DÖNEM
1)-BİRİNCİ YENİCİLER (GARİPÇİLER):1941 yılında Orhan Veli
Kanık,Melih Cevdet Anday ve Oktay Rıfat Horozcu adlı sanatçıların oluşturduğu
bir edebi topluluktur.
*Batıyı
örnek almışlardır.
*Ölçü,uyak
ve sanatlı söyleyiş gibi gelenekleri tümüyle reddetmişler,serbest şiiri esas
almışlar.
*Şiiri
biçimsel kurallardan arındırmışlardır.
*Gülmece
ve ince yergi şiirin temel öğesi olmuştur.
*Dilde
sadeliğe önem vermişlerdir.
*Edebi
sanatları bırakmışlardır.
*Şiirde
imgeyi yok ederek yerine alayı koymuşlar,her şeyi şiirin konusu haline
getirmişlerdir.
ORHAN VELİ KANIK
Cumhuriyet dönemi
şairlerindendir.
Dğm. 13 Nisan 1914,
İstanbul – Ölm. 14 Kasım 1950, İstanbul.
1932’de Ankara Gazi Lisesini bitirdi.İÜ
Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümündeki öğrenimini yarıda bırakarak Ankara’da
PTT Genel Müdürlüğünde memur olarak çalışmaya
başladı.1945’te askerlik görevini bitirdikten sonra MEB Tercüme Bürosunda
görev aldı.1947’de balkanlıktaki görevinden ayrıldı.İki yıl
yazarlık,çevirmenlik yaptı. 1 Ocak 1949’da Yaprak dergisini çıkardı.Derginin
28.sayısını çıkardığında öldü.Arkadaşları derginin son sayısı Son Yaprak adıyla
özel sayı olarak yayımladılar.
Orhan Velinin küçük yaşta başlayan edebiyat sevgisini lise sıralarında
arkadaşları Melih Cevdet Anday ve Oktay Rıfat’la paylaştı.Birlikte şiir
sorunları üzerine düşünerek arayışa girdiler.Üç arkadaşın şiirleri Ocak 1936’da
Varlık dergisinde yayımlanmaya başladı.Orhan Velinin 1936’dan 1940’a dek “Mehmet
Ali Sel”adıyla yayımlandığı şiirler ilk gençlik döneminin ürünleri olarak
kabul edilir.Çoğu hece ölçüsünde olan bu şiirlerinde uyağa önem vermiş ve duru
bir Türkçe kullanmıştır.Sağlığında
çıkardığı kitaplarına bu şiirleri almadı. 1937’den sonra çığır açacak olan şiirlerinden
örnekler vermeye başladı. “Şairaneliğe sırt çevirmiş,alışılmış
benzetmelerden uzak yeni arayışlarla yönelmiş”şiirleri yayımlandıkça büyük
ilgi çekiyordu.Kimileri alayla karşılaşıyordu.1941’de üç arkadaş yazdıkları
şiirleri Garip adlı kitapta topladılar.Orhan Veli yazdığı ön sözde
yaslandıkları ilkeleri açıklıyordu. Şiirin refah içinde yaşayanların zevkine
göre değil çoğunluğa seslenmelidir.Bunun yolu da söz sanatlarından,şairane imgelerden,kısıtlayıcı
biçim özelliklerinden kurtarılmalı,gündelik yalın bir dille
yazılmalıdır.”diyordu.
Orhan Veli sonra yazdığı şiirlerle yeni
eğilimleri,önemli biçim değişikliklerini sürdürdü.Duygular ağır basmaya
başladı.Özgürlük dileği,yaşama sevinci,insan sevgisi temaları şiirinde yer
aldı.
Olağanüstü bir ilgi ile karşılanan
şiirleri artık eski şiir geleneğine bağlı yazanları etkisiz kılıyordu.Dönemin
ünlü eleştirmeni Nurullah Ataç’da yazılarıyla Garipçileri destekliyordu.Olumlu
olumsuz tepkilerin sonunda Garip hareketi artık Türk Edebiyat’ında yerini
almıştı.Türk şiirinin yeni bir hamle kazanmasını sağlamıştı.
Yazarın başlıca yapıtları
şunlardır:
ŞİİR:Garip,
Vazgeçemediğim,
Destan Gibi,
Yenisi,
Karşı.
Orhan Veli Bütün Şiirleri,
DİĞER ESERLERİ:La Fontaine’nin
Masalları,
Nesir Yazıları,
Edebiyat Dünyamız.
MELİH CEVDET ANDAY
Günümüz şiir,roman,oyun ve
deneme yazarlarındandır.
Dğm. 1915, İstanbul.
1936’da Ankara Gazi Lisesini bitirdikten
sonra AÜ Hukuk fakültesi ve AÜ Dil ve Tarih Coğrafya Fakültelerine girdiyse de
devam etmedi.1938’de sosyoloji öğrenimi için Belçika’ya gitti,kısa bir süre
sonra döndü.1942^den başlayarak MEB Yayın Müdürlüğünde,danışmanlık,Ankara
Kitaplığında memurluk yaptı.1951’de Akşam gazetesinde çalışmaya
başladı.Tercüman,Büyük Gazete,Tanin gazetelerinde yazdı.Daha sonra yazılarını
Cumhuriyet gazetesinde deneme yazılarını sürdürdü.Gazete yazılarının yanında
İ.Belediyesi Konservatuarı Tiyatro bölümünde fonetik-diksiyon öğretmenliği
yaptı.Buradan 1977 yılında emekli oldu.1979’da UNESCO Genel Merkezi Kültür
danışmanı olarak Paris’e gitti.
Melih Cevdet şiire Gazi Lisesinde
arkadaşları Orhan Veli ve Oktay Rıfat’la birlikte aynı şiir anlayışıyla
başladı.İlk şiiri Ukde adı ile Varlık dergisinde 1936’da yayımlandı.Aynı
dergide şiirlerini yayımlamayı sürdürürken Orhan Veli ve Oktay Rıfat’la bir arya
gelerek şiirlerini topladığı Garip adlı şiir kitabını çıkardılar.Garip,yeni bir
şiir akımının adı oldu.Garip büyük bir ilgi topladı ve yıllarca süren
tartışmalar yarattı.Türk şiiri Cumhuriyet devri çizgisi içinde atılım
sağlamıştır.Melih Cevdet,Garipten beş yıl sonra Rahatı kaçan Ağaç adlı şiir
kitabını çıkarmıştır.Bu kitaptaki şiirlerde toplumdaki
yoksullukları,haksızlıkları ince bir yergi ile işlemiştir.1947 – 1949 yılları
arasında yine iki arkadaşıyla Yaprak dergisini çıkardılar.Melih Cevdet burada yayımlanan
şiirlerini Telgrafhane adlı kitabında topladı.Buradaki şiirlerinin dili
alabildiğine yalınlaşmış,günlük konuşmalardan yararlanılmıştır.Garip şiir
akımının ölçü ve uyağı dışlaması,ince yergi,lirizm ve coşku getirmesi ile şiire
yeni başlayanları etkiledi.Melih Cevdet 1963’te Kolları Bağlı Odysseus adlı
şiir kitabını yayımladı.Kitap,edebiyat çevresinde şaşkınlık yarattı.Önceki açık
anlamlı,tadına kolay varılan şiirlerin yerini konusunu mitolojiden alan,kapalı
bir şiir aldı.Daha sonra yazdığı şiirlerle bu çizgiyi sürdüren Melih Cevdet
düşünsel bir şiire ulaşmak istiyordu.Toplumsal sorunları şiire aktarmak yerine
düz yazılarıyla anlatmayı yeğledi.Denemelerinin
yanında roman ve oyun yazdı.Oyunları sahnelendi.
Yazarın başlıca yapıtları
şunlardır:
ŞİİR:Garip,
Rahatı Kaçan Ağaç,
Telgrafhane,
Yan Yana,
Kolları bağlı Odysseus,
Göçebe denizinin Üstünde,
Teknenin Ölümü,
Sözcükler.
DENEME:Doğu – Batı,
Konuşarak,
Yeni Tanrılar,
Sosyalist Bir Dünya,
Maddecilik ve
Ülkücülük,
Yasak,
Paris Yazıları,
Açıklığa Doğru,
Sevişmenin Güdüklüğü
ve Yüceliği,
Yiten Söz,
Aldanma ki,
İmge Ormanları,
Geleceği Yaşamak.
GEZİ – ANI:Sovyet Rusya,
Azerbaycan,
Özbekistan,
Bulgaristan,
Macaristan,
Akan Zaman Duran
Zaman.
OYUN:İçerdekiler,
Mikadonun Çöpleri,
Dört Oyun,
Ölümsüzler ya da Bir
Cinayetin söylentisi.
ROMAN:Ayaklar,
Gizli Emir,
İsa’nın Güncesi,
Raziye,
ÇEVİRİ:Gelişen Komedya.
Aldığı Ödüller:Bakınız
Ödüller,Armağanlar ve Yarışmalar Bölümü.
OKTAY RIFAT HOROZCU
20.yy. şair ve
yazarlarındandır.
Dğm. 1914 Trabzon.
Şair Samih Rıfat’ın oğludur.Ankara Erkek
Lisesini ve Ankara Hukuk Fakültesini bitirdi.Paris’te üç yıl siyasal bilgiler
öğrenimi yaptı.Dönüşünde bir süre Ankara’da Basın Yayın Genel Müdürlüğünde
çalıştı.Daha sonra avukatlık mesleğine geçti.İstanbul’da Devlet Demir Yolları
I.Bölge avukatı iken mesleğinden ayrıldı.
İlk şiirleri Varlık Mecmuasında
yayımlandı.Önceleri hece veznini kullanıyordu.Daha sonra Orhan Veli Kanık ve
Melih Cevdet Anday’la birlikte Garip isimli bir şiir kitabı yayımladı.Bu kitap
Cumhuriyetten sonra Türk şiirinde görülen başlıca dönemlerden birinin
başlangıcı sayılır.
Eski şiirimizin şekil ve muhtevasına toptan karşı çıkan bir
anlayışla kaleme aldığı şiirlerinde basit bir söyleyiş,espriye ve kelime
oyunlarına dayanan bir davır vardır.Daha sonraki şiirlerinde Halk edebiyatından
faydalandı.Sosyalist fikirlere temayül gösterdi ise de bu fikriyatın kalıpları
içinde kalmadı.II.Dünya Savaşından sonra Türk Edebiyatında baş gösteren
gerçeküstücü şiir akımına o da bir köşesinden katıldı.Zamanla soyut anlatımdan uzaklaştı,son
şiirlerinde açık ve anlaşılır bir usluple tabiata yöneldi.
Sanatkar mizaçlı olan Oktay Rıfat,bir
nevi “saf şiir”demek olan kelime oyunculuğunu şiirinin ana özelliği
haline getirmiştir.Eşyaya da çok önem verir.Gerçek alemden alınan unsurlar ile
insanın iç aleminde gelen unsurlar bir modern resim düzeni içinde sıralanır.Bu
açılardan Oktay Rıfat şiiri gerçekçi olmaktan ziyade fantezi peşindedir.Son
yıllarda yeniliği özde arayan köy ve kasaba çevrelerine yönelmiş ustalıklı
şiirler yazmaktadır.Oktay Rıfat,şairliğinin yanısıra şiir tercümeleri
yapmış,oyunlar yazmış,bir de roman kaleme almıştır.
Yazarın başlıca yapıtları
şunlardır:
ŞİİR:Garip,
Yaşayıp Ölmek,
Aşk ve Avarelik Üstüne
Şiirler,
Güzelleme,
Aşağı Yukarı,
Karga ile Tilki,
Perçemli Sokak,
Aşık Merdiveni,
İkilik,
Yeni Şiirler,
Bir Cigara İçimi.
OYUN:Bir Takım İnsanlar,
Kadınlar Arasında,
Oyun İçinde Oyun,
Atlar ve Filler,
Çil Horoz,
Zabit Fatma’nın Kuzusu,
Yağmur Sıkıntısı.
ROMAN:Bir Kadının Penceresinden.
2)-HİSARCILAR:Gökşen,Sabahattin Engin,H. Rıdvan
Çonkur,Nurettin Özdemir,Rıza Polat Akkoyunlu,Macit Benice,Sevinç Çokum,Sabahat
Emir,Şevket Bulut,M. Fahri Oğuz,Necmettin Hacıeminoğlu,M. Necati Özsu,Muhtar
Körükçü,Mahmut Özay,Faik Baysal,M. Sebahattin Sepetçioğlu,Oyhan Hasan
Bıldırki,Mehdi halıcı,Ülkü Uluırmak,Bilgesu Duru,Burhanettin Muz,Yusuf
mardin,Ömer Atilla,Metin And,Ergun sav,Kamuran Özbir,Cemil Meriç,Rüştü
Şardağ,Müjgan Cumbur,Mehmet Önder,Hilmi Ziya Ülken,Mehmet Çınarlı, İlhan Geçer...şairlerden
meydana gelmiştir.
Bu sanatçılar,düşüncelerini “Sanatçı
bağımsız olmalıdır.Ulusal olmayan bir sanatın sınırları aşacağı
düşünülemez.Sanatçının dili yaşayan dildir.” Anlatımlarıyla ortaya
koymuşlar;bunu gerçekleştirmek istemişlerdir.
MEHMET ÇINARLI
20. yy. şair ve
yazarlarındandır.
1925
Ermenek’te doğdu.İlkokulu
orada,ortaokulu Konya’da, liseyi Antalya’da okudu. Ankara’da Siyasal Bilgiler Fakültesini
bitirdi;aynı yıl Maliye Bakanlığında memuriyete başlayıp,çeşitli görevlerde
bulundu;Bakanlığın Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdür Yardımcılığına getirildi.
“Türk Ocağı Sanat Kolu”başkanlığı yaptı.I.C.A. İdaresi’nce verilen burslardan yararlanarak sekiz ay süre ile
Amerika’da mesleğiyle ilgili incelemelerde bulundu.Maliye Bakanlığı’nda müşavir
,Tetkik Kurulu Üyesi oldu.Sayıştay üyeliğiyle birlikte Maliye Okulunda
öğretmenlik yapmaktadır bugün.
Mehmet Çınarlı;edebiyat alanında
1942’den sonra,İstanbul “Çınaraltı” ile Zonguldak “Doğu”
dergilerindeki şiirleriyle görünür.Üniversiteler arası şiir yarışmasında “Son
Bahar Duyguları”şiiriyle birincilik kazandı. “Çağrı”, “Ilgaz” daki
yazıları ile şiirleri Türk Yurdu’ndaki sanat sayfası yöneticiliği sonu,Munis
Faik Ozansoy,İlhan Geçer başta olmak üzere arkadaşları ile kurdukları Hisar
dergisi Çınarlının edebiyatsal kişiliğinin tanınmasında en büyük etken
olur.Atatürk’ün gerçekleştirdiği ilerici reformların hayranlığı doğrultusunda “ruhsuz
homo economicus” tan uzak,yeni bir manevi yönelişin gerekliliğini
savunur.Devrime değil evrime dönük bir görüşü dile getirir.
Yazarın başlıca yapıtları
şunlardır:
ŞİİR:Güneş Renginde Kadehlerle,
Gerçek Hayali Aşktı,
Yeni Bir Dünya Kurmuşum,
MAKALE VE DENEMELER:Halkımız ve
Sanatımız,
Söylemek
Yaraşır.
İLHAN GEÇER
20. yy. şair ve
yazarlarındandır.
1917 İstanbul doğumludur.
Erdek İlkokulu,İstanbul Robert
Kolej,Gaziantep,Yozgat Liselerinden sonra İstanbul Kabataş Lisesi’nde
ortaöğrenimi tamamladı.İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde okudu.Basın
– Yayın ve Turizm Genel Müdürlüğü’nde,Ankara Radyosu’nda çalıştı.Hisar dergisinin yazı işleri müdürlüğünü yaptı.İşçi
Sigortaları Genel Müdürlüğünde görev aldı;İhtiyarlık Sigortası Şeflıği’ne atandı.Mavi
İkindiler şiiriyle Son Havadis gazetesinin birincilik ödülünü aldı.
İlhan Geçer;onaltı yaşından itibaren
şiirleriyle dergilerde görülür.Şiirlerinin duygusal atmosferinde hep geçip
giden yılların özlemini,aşkını,yaşantılarını,anılarını dile getirir.
Yazarın başlıca yapıtları
şunlardır:
ŞİİR:Büyüyen Eller,
Belki,
Bir Bulut Geçti.
GÜLTEKİN SAMANOĞLU
20.yy. yazarlarındandır.
2 Kasım 1927,Konya
Kuleli Askeri Lisesi’nden sonra Harp
okulunu bitirdi.Yurdun çeşitli bölgelerinde Ordu-Donatım subayı olarak görev
aldı.Ordudan kendi isteğiyle ayrılarak,Turizm ve Tanıtma bakanlığı kadrosunda
çalıştı.Basın – Yayın Kurumu Genel Müdür Yardımcılığına getirildi;bugün aynı
kurumun Genel Müdür Yardımcılığına getirildi;bugün aynı kurumun Genel Müdürü.
Gültekin Samanoğlu yirmibir
yaşlarında edebiyat alanına
“Çınaraltı”ndaki “O Kadın” şiiriyle girdi. “Hisar” dergisinde yayımlanan şiir
ve yazarılar ile tanındı. Şiirlerinde seven, duyan bir gönlün, günümüz Türkçe’siyle
seslenişi var.
Başlıca eserleri:
Alacakaranlık (Şiirler, 1970); Cahit Sıtkı Tarancı (1975).
NÜZHET
ERMAN (1926)
İstanbul’da doğdu. Afyon lisesi’nden sonra, Ankara
Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni bitirdi (1947). Kaymakam olarak;
Güney, Akçadağ, Altındağ, Ilgaz ve Kızılcahamam’da bulundu. (1950-1960).
Anayasa Mahkemesi Raportörlüğü Danıştay Üye Yardımcılığı, 3. Daire
Başyardımcılığı , Danıştay Kanun Sözcülüğü görevlerinden (1960-1962) , Nevşehir
, Antalya ve Rize valiliğine geçti (1962-1970).
Onaltı yaşında ilk
şiiri “Yedigün” de yayımlanan Nüzhet Erman; daha sonra Ülkü, Kaynak, Millet,
İnkılapçı Gençlik, Varlık, Hisar dergilerinde göründü (1942-1973).
İdareciliğinin gözlem zenginliği ile
yoğrulan şiirleri, çağdaş Türkiye’mizin gerçek sorunlarını taşır. Halktan aldığını halka vermeye çalışan, yeni biçimler
içinde, yeni söyleyişler arayan bir şair.
Şiirlerinin toplandığı kitaplar: Yeşil (1945); A Benim
Canım Efendim (1959); Anadolu 1970 (1970); Güldeste (1973); Hem Hürriyet, Hem Ekmek
(1974).
NEVZAT
YALÇIN (1926)
Şair ve yazar. Kıbrıs’ta doğdu. Yüksek öğrenimini Ankara Üniversitesi’nde yaptı; önce Etibank’ta raportör, 1956’dan 1964’e kadar Londra Büyükelçiliğinde mütercim
olarak bulundu. İngilizce öğretim
görevlisi olarak Orta Doğu Teknik Üniversitesinde bulunduğu 1964-1970
yıllarında Ankara Radyosunun İngilizce
haber ve program spikerliğini, “Hisar” dergisi yazı işleri müdürlüğünü yaptı. 1970 Nisan’ında yurttan
ayrılan şair, o zamandan beri bir Alman Gymnasium’unda hocalık mesleğini
sürdürmektedir bugün.
Nevzat Yalçın; Kıbrıs ve Türkiye dergi ve gazetelerinde
çıkan şiir, deneme, inceleme , röportaj ve hikayeleri ile tanındı. Türk olmanın
gururlu bilinci şiirlerinin olduğu kadar, düz yazılarının da organik dokusudur.
Edebiyatımızın milli olmasını kültürümüzün güvencesi olarak görür. Ona göre
“Şiiri, romanı, ve tiyatrosu ile milli olması
gereken Türk edebiyatı sadece oluşmakla kalamaz; sürekli şekilde yeni
eserlerle beslenmek ve büyümek
zorundadır; Türk milli edebiyatı yalnız, vatan, millet Sakarya edebiyatı değil,
kökü ve kaynakları Türk insanının toprağı, tarihi, sosyal yapısı, zevk ve
gelenekleri olan edebiyatı kastediyorum. Dünya edebiyatına götüren yol da o “hıyâban”dır.
Bunun tersi olan özentiler, eğrelti
giysi ile caka satmaya benzer. Evrensel İngiliz, Fransız ve rus edebiyatları, her şeyden önce İngiliz,
Fransız ve Rus’dur. Sosyalist H. G. Wells, “İngiliz olmak faziletin kendisidir”
de. William Somerset Maugham,
eserlerinde buram buram İngiliz’dir. Bugünkü Türk Edebiyatı konusunda şunu söylemek
istiyorum.: Gerçek Türk Edebiyatını
yaratmaya çalışan büyük ve güçlü
kalemler var, yok değil, ama az, dayanışmasız.
Başlıca Eserleri: A Sokağı (şiirler, 1969); Güneş ve Adam
(şiirler, 1977).
İBRAHİM MİNNETOĞLU (1920)
Malatya’da doğdu. Aile kökü halk efsanesinde adı geçen Battal Gazi’ye dayanır. Çelebi
Mehmet tarafından Kayseri’ye İslilip’e
oradan da Filibe’nin Kanoş kasabasına sürülen Minnetoğlu ailesinden ortaöğrenimini İstanbul Erkek Lisesi’nde
tamamladı. Hukuk Fakültesi’nde Gazetecilik Enstitü’sinde okudu. Hayata
gazetecilik ve öğretmenlikle başladı. Fakülte öğrenciliği sırasında Eminönü Halkevinde uzun süre çalıştı. Uluslar
arası yataklı vagonlar şirketine girdi. Burada bütün yurdu Arap memleketlerini
ve Avrupa’yı gezdi. Minnetoğlu Kitabevi
ile Minnetoğlu yayınevini ve dağıtım teşkilatını kurdu.
İSMAİL GERÇEKSÖZ
Şair İzmir’de doğdu. Babası bursa Yenişehir’in Koyulhisar Köyü’nden
Molla İbrahim Efendidir. Ortaöğreniminin yanı sıra basından Arapça ve Farsça dersler aldı.
Bursa’da gazetecilik hayatına atıldı. Bursa Hakimiyet gazetesinin yazı işleri müdürlüğünü İstanbul’da çıkan Tanin, Vatan , Yeni İstanbul, Tercüman gazetelerinin Bursa muhabirliğini yaptı.
Bursa Ekspres gazetesini yönetti. Bursa
Gazeteciler Cemiyeti ve
sendikasının kuruluşuna büyük emek
verdi. Eşi ve çocuklarıyla Batı Almanya’ya gitti. Almanya’da İtzehoe ve Hannover Türk işçi dernekleri
başkanlığında , Aşağı Saksonya ve Breman Eyaletleri Türk işçi dernekleri genel sekreterliğinde
bulundu. Binlerce Türk işçinin çalıştığı
Hannover deki Continental
fabrikalarına menur-mütercim
olarak görev aldı. Ortadoğu gazetesi yazarı
ve MHP il başkanı danışmanı
bulunduğu bir sırada anarşistlerce İstanbul’da öldürüldü.
İsmail Gerçeköz
1944 den beri başta Bursa’da
çıkan Demet ve Uludağ olmak üzere, Sanat
Ve Edebiyat, Şadırvan Çatı, Bizim Türkiye, Kaynak, İstanbul ve Hisar
dergilerinde yayınlanan şiirleriyle tanındı. İlk şiirlerindeki aşk, özlem, ana duygularının yerini yurt dışında çalışan insanlarımızın memleket
hasreti, ezik yaşantılarını almakta.
Başlıca şiir kitapları:
Aşık Sazından Şiirler
Bursa’nın Destanı
Yaşayan Ağaç
Gök Bayrak
İkinci Dönüş
AYLA ORAL (1938)
Şair İstanbul’da dünyaya geldi. Emekli Albay Cemil
Acar’ın kızıdır. Ortaöğrenimini İstanbul
Kandilli Kız Lisesi’nde tamamladı. Toronto Üniversitesi Psikoloji bölümünde
görev yaptı.
Ayla Oral; kadın ruhunun dolup taşan sessiz heyecanlarını
yansıtan yaşadığımız dünyanın git gide katılaşan duyarlılığından yakınan
şiirleriyle tanındı. Özgün buluşlarla,
renkli deyimlerle örülü, yalın
bir dili vardı. Şiirimize romantik bir
ekzotizm getirmiştir.
1967-1970 yılları arasında Hisar Dergisi’nde inceleme, çeviri,
eleştiri yazıları yazmıştır.
Yazarın başlıca yapıtı: Dönüşü Olmayan Yol.
BAHATTİN KARAKOÇ
1930
yılında Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesinde doğdu. İlköğrenimini memleketinde yaptı.
Adana Düziçi Köy Enstitüsü'nde okudu. Hasanoğlan Köy Enstitüsü'nden mezun oldu.
Kahramanmaraş'taki sağlık kuruluşlarında sağlık memuru olarak çalıştı. 1982'de
emekli oldu. Çeşitli gazete ve dergilerde yazdı. K.Maraş'ta Dolunay dergisini
çıkardı. Her yıl düzenlenen Dolunay Şiir Şölenlerini başlattı. Beyaz Dilekçe
adlı şiiriyle Türkiye Diyanet Vakfı Münacaat Yarışmasında birincilik kazandı.
Şairin bundan başka ödülleri de var.
Yazarın başlıca yapıtları
Mevsimler ve Ötesi, Seyran, Sevgi Turnaları, Ay Şafağı Çok Çiçek, Kar Sesi, Zaman Bir Beyaz Türküdür, ilk Yazda, Bir Çift Beyaz Kartal, Menzil, Uzaklara Türkü, Beyaz Dilekçe, Leyl ü Nehar Aşk, Şiir Burcunda Çocuk ve Dolunay Şiir Güldestesi.
Yazarın başlıca yapıtları
Mevsimler ve Ötesi, Seyran, Sevgi Turnaları, Ay Şafağı Çok Çiçek, Kar Sesi, Zaman Bir Beyaz Türküdür, ilk Yazda, Bir Çift Beyaz Kartal, Menzil, Uzaklara Türkü, Beyaz Dilekçe, Leyl ü Nehar Aşk, Şiir Burcunda Çocuk ve Dolunay Şiir Güldestesi.
MAVİCİLER
Fikir ve sanat dergisi (l Kasım 1952 - Nisan 1956). Ankara'da yayımlandı, 32 sayı çıktı. Sahibi:
Teoman Civelek, 25.
sayıdan sonra Özdemir Nutku.
«Şiirlerini basılı görmek isteyem Ankara Atatürk Liseli (Ülkü Arman. Teoman Civelek, Bekir Çiftçi, Ümran Kıratlı) gençler tarafından çıkarıldı. Daha sonra Ahmet Oktay, Yılmaz Gruda. Atillâ İlhan gibi imzalar katıldı. Dergi «okurdan çok genç kuşak yazarlarının ilgisini çekti». Özellikle
Attilâ İlhan'ın sosyal
realizm ile ilgili yazıları tesirli oldu. Bu dergide yazmış bazı yazarlar, aradan 30 yıl geçtikten sonra Milliyet Sanat dergisi'nin Mavi ile
ilgili bir sayısında (l Aralık 1982) dergiyi şöyle değerlendirdiler: «Sosyal realizm sözü çok ediliyordu ama şiirlerle bir çeşit
romantizm
geliştiriliyordu / Orhan Duru», «Garip üzerine gençlerin oluşturduğu ilk ciddi tepkidir... aktif realist
toplumcu şiirin soldan ilk eleştirisidir... zamanın yaygın batıcılığına, Yunan-Latin hayranlığına ilk ciddi tepki Attilâ ilhanı; Ancak dergi suçlamalardan korkarak «25.
sayısında sosyal
realizmin organı değilim açıklamasını yayımlamıştır».
Asaf Çiyiltepe, Güner Sümer, Ferit
Ed-gü, Demir Özlü, Demirtaş Ceyhun, Engin
Unsal dergide yazan diğer imzalardır
Bu neşriyata katılanlar daha sonra Mamciler
diye nitelendi.
Atilla
İlhan
(
1925 )
Menemen'de doğdu. İstanbul Işık Lisesi'ni bitirdi. İstanbul Hukuk
Fakültesi'ndeki öğrenimini yarıda bırakarak Nazım Hikmet'i kurtarma Komitesi'ne
katılmak üzere Paris'e gitti. Dönüşünde Türkiye Sosyalist Partisi'ne girdi.
Garipçiler'e karşı "Mavi" hareketini başlattı. Garipçileri, eski
toplumcu gerçekçileri eleştirdiği ve Atatürkçülüğe yaslanan bir toplumsal
gerçekçiliği önerdiği yazıları Kaynak, Yeditepe, Mavi dergilerinde çıktı.
Attilla İlhan'ın
şiiri barış, özgürlük, insan sevgisi, yarın inancı gibi toplumsal temalardan
bunaltı, yalnızlık, umutsuzluk, aşk ölüm gibi bireysel temlere; destansı
deyişlerden kimi zaman gerçeküstücülüğe yönelmiş, zengin bir imge örgüsüne
dayalı lirik bir söyleyişe; halk şiirinin ses ve biçim özelliklerinden divan
geleneğinin yeni şiirin estetiğiyle yoğrulmasına uzanan bir bileşimdir. Bu
nedenle Attila İlhan'ın şiir serüveni toplumcu şiirimize olduğu kadar bireysel
şiirmize de yeni boyutlar kazandırma yolundaki çabaların serüvenidir.
Şiir kitapları:
Duvar (1948), Sisler Bulvarı (1954), Yağmur Kaçağı (1955), Ben Sana Mecburum
(1960), Bela Çiçeği (1962), Yasak Sevişmek (1968), Tutuklunun Günlüğü (1973),
Böyle Bir Sevmek (1977), Elde Var Hüzün (1982), Korkunun Krallığı (1987)
ORHAN DURU
Orhan Duru, "1950 Kuşağı" öykücülerindendir. Kuşağı içinde
farklı bir çizgisi olan Orhan Duru'nun özellikle bilimkurgu öyküleri bu alanda
yepyeni bir çizginin başlangıcı olarak nitelendirilebilinir. Duru, 18 Aralık
1933'te İstanbul'da doğdu. Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi'ni 1956
yılında bitirdi . Bir süre veterinerlik yaptı. Daha sonra aynı fakültede
asistan olarak çalıştı. 27 Mayıs 1960'ta bu görevinden uzaklaştırıldı. Ulus,
Cumhuriyet, Milliyet, Güneş ve Hürriyet gazetelerinde çalıştı. İnterstar
televizyonunda haber müdürlüğü yaptı. Bu görevinden ayrıldıktan sonra serbest
yazarlığı tek uğraş edindi.
Eserleri; öykü
dalında; Bırakılmış Biri, Denge Uzmanı, Ağır İşçiler, Yoksullar Geliyor, Şişe,
Bir Büyülü Ortamda, Sarmal-Toplu Öyküler, Fırtına. Deneme türünde; Kıyı Kıyı
Kent Kent, Hormonlu Kafalar. Anı olarak; O Pera'daki Hayalet (Sezer Duru'yla
birlikte).
İKİNCİ YENİCİLER
(1955-1965) Garipçilerden ve Birinci yenicilerden ayrı bir yolla
şiirlerini yayınlamışlardır. Bir gruplaşmaları yoktur. Bu dönem içinde ayrı
ayrı yerlerde yayınlanan şiirlerinde benzerlik görülmesi üzerine bu adla
anılmaya başlamışlardır. İkinci yeni şiirde görülen özellikleri şöyle
sıralayabiliriz:
İkinci yeniciler alabildiğine hayalcidirler.
Konuşma diline sırt çevirmişlerdir. Serbest çağrışıma dayanan şiirleri
kopuk kopuktur. Tesadüfen seçilmiş kelime veya cümlelerin alt alta
sıralanmasıyla şiirin oluşturulduğu intibaını verirler.
Genelde cümle yapıları bozuktur.
Bir boşvermişlik havası hakimdir.
Sezai Karakoç'un
"Laleli'den dünyaya doğru giden bir tranvaydayız" mısrası ikinci yeni
şiirini tanıtacak niteliktedir.
İkinci Yenicilerden birkaç isim: Ece Ayhan (1931), Sezai Karakoç (1933),
Cemal Süreya (1931-1990), Turgut Uyar (1927-1986), Edip Cansever (1927-1986),
Kemal Özer (1935).
Kemal Özer
( 1935 - )
( 1935 - )
İstanbul'da doğdu. İstanbul Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı
Bölümü'nde okudu. Uzun yıllar Cumhuriyet gazetesinde düzeltmen olarak çalıştı.
Kendi kuşağından
Ülkü Tamer'le tema ve söyleyiş ortaklıkları bulunan, ilk şiirlerindeki benzetme
ve çağrışım özellikleri ile İkinci Yeni'nin ikinci kuşağı diye nitelenebilecek
şairler arasında yer alan K. Özer, bu şiirlerinde de ölçü ve uyağa verdiği
önem, yapısal sağlamlık konusunda özeni ile dikkati çekmişti. Kişisel, öznel
bir dünyanın oldukça dar sınırları içinde sayılabilecek ilk kitaplarından
sonra, ilk kez "Yaşadığımız Günlerin Şiirleri" ile şiirinin içeriğini
adeta temelinden değiştirerek toplumcu bir dünya görüşünü yansıtan
şairler arasında yer aldı...
Şiir kitapları: Gül Yordamı (1959), Ölü Bir Yaz (1960), Tutsak Kan
(1963), Kavganın Yüreği (1973), Yaşadığımız Günlerin Şiirleri (1974), Sen de
Katılmalısın Yaşamı Savunmaya (1975), Geceye Karşı Söylenmiştir (1978),
Kimlikleriniz Lütfen (1981), Araya Giren Görüntüler (1983), Çağdaş ve Boyun
Eğmeyen (1985), Sınırlamıyor Beni Sevda (1985), İnsan Yüzünün Tarihinden Bir
Cümle (1990)
Ece Ayhan
1931'de Datça'da doğan Ece Ayhan, İstanbul Atatürk Lisesi'ni, ardından da Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi'ni bitirdi. İlk şiirini Türk Dili dergisinin Şubat 1954 sayısında yayımladı. Bunu Varlık, Yenilik, Seçilmiş Hikâyeler, Pazar Postası'nda yayınladıkları izledi.
Başlıca eserleri
arasında, şiir dalında "Kınar Hanımın Denizleri", "Bakışsız Bir
Kara Kedi", "Ortodoksluklar", "Devlet ve Tabiat",
"Yort Savul", "Zambaklı Padişah", "Çok Eski Adıyladır",
"Çanakkaleli Melahat'a İki El Mektup ya da Özel Bir Fuhuş Tarihi",
"Son Şiirler", "Bütün Yort Savullar" var.
Sezai Karakoç
( 1933 - )
( 1933 - )
Ergani'de doğdu. Siyasal Bilgiler Fakültesi'ni bitirdi. Maliye müfettiş
yardımcısı, Gelirler Genel Müdürlüğü'nde kontrolör olarak çalıştı. Resmi
görevden ayrıldı. Yeni İstanbul ve Sabah gazetelerinde fıkra yazarlığı yaptı.
Şimdi İstanbul'da şiir yazmaya devam ediyor.
Önce iki sayı
devam eden Şiir Sanatı adlı dergiyi, sonra Diriliş dergisini çıkardı. Karakoç,
şiir üslubu bakımından, az çok İkinci Yeni'ye yakın sayılsa da, şiirinde
işlediği temalar, inandığı değerler bakımından şiirimizde yeni ve değişik bir
sestir. İslami düşünceyi modern şiirdeki gerçeküstücülükle bağdaştırmakta,
mistisizmden yararlanmakta, çarpıcı benzetme ve sembollerle, denenmemiş,
bağımsız şiirler yazmaktadır.
Şiir kitapları: Körfez (1959), Şahdamar (1962), Hızırla Kırk Saat (1967),
Sesler (1968), Taha'nın Kitabı (1968), Gül Muştusu (1969), Zamana Adanmış
Sözler (1970), Ayinler (1970), Leyla ile Mecnun (1981),
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder